3 Aralık 2013 Salı

Çingene Olmak Ya da Olmamak

(18/05/2011) Çingenelerin halk arasında dışlandıklarını çocukluk ve gençlik yıllarımda biliyordum ve üzülüyordum!... Çok yıllar sonra; devlete ait sözlüklerde, ansiklopedilerde, araştırma kitaplarında, hatta bazı yasa mevzuatında bile, haksız ve ağır suçlamaların yapıldığını tespit ettim!...

Devlet kademelerinde yıllarca süren meşakkatli, sabırlı ve dirençli uğraşlarımla, ayrımcılık içeren sözkonusu yazıların çıkartılması mümkün oldu…

Bu sonuç önemliydi. Ama daha da önemlisi, insanların beyinlerinde oluşan Çingenelere yönelik önyargıların eğitimle silinmesi olmalıydı…

Bu hizmet anlayışımla eğitim amaçlı konferanslar veriyorum, panellere katılıyorum, televizyonlarda konuşuyorum. Kitap yazıyorum, makale yazılarım internet sitelerinde yayımlanıyor… Mutluyum. Bu insanlık hizmetimi ilerleyen yaşıma rağmen sürdüreceğim.

Eğitim araştırmalarımın daha yararlı olması için ülkemizde, okumuş, bilim insanı olmuş, ünlü konuma gelmiş Çingeneleri tanımak, tanışmak, onlarla ilişki kurmak istedim…

Türkiye genelinde yaptığım araştırma çalışmalarımda; bakanlık, başbakanlık yapan, bilim insanı olan, bürokraside başarılı hizmet veren, müzik sanatının zirvesine ulaşan Çingeneleri tanıdım…

Ünlü konumdaki 27 saygın Çingenenin isimlerini Türkiye'de Çingene Olmak isimli kitabımda açıklayınca; biri bakanlık yapmış, ikisi müziğin üstadı olmuş 3 ünlü kişi hop oturup hop kalktılar!...

Üçüde birbirinden habersiz olarak basında, "… Çingene olmadıklarını; Çingene olduklarını açıkladığım için kendilerine hakaret ettiğimi, hakkımda ceza ve tazminat davası açacaklarını söylediler…" Aradan 4 yıl geçti, hala dava açamadılar...

Benim amacım onları yüceltmekti. Çingenelere önyargılı olan kişileri uyarmak ve ayrımcılığı bir ölçüde önlemekti… Çingene ismi etnik köken ismidir, sıfat değildir. Hakaret anlamına gelmez, suç sayılmaz, kişiye dava açma hakkını vermez…

Ünlü sanatçılardan biri noterden protesto çekerek tepki gösterdi!... Diğeri ise, ATV'de Seda Sayan'ın programında; "…Ben Çingene de değilim, Roman da değilim. Çingenelerin nüfus cüzdanları yoktur, Çingeneler askere bile alınmazlar!... Bizim ailece doğduğumuz, yaşadığımız, yerleştiğimiz memleketler belli. Babam albay emeklisidir. O nedenle Biz Çingene değiliz, olmakta istemeyiz…" dedi…

Önce şu gerçek bilinmelidir: Kişi Çingene olsun ya da olmasın; doğan çocuk nüfus kütüğüne işletilmemişse, elbette kimlik kartı olmaz. Ama Çingenelerin kimlik kartı vardır. Askere gitmeyen, gitmek istemeyen Çingene yoktur. Askerliği kutsal bir görev sayarlar ve müzikle uğurlanırlar. Bu bir…

İkincisi; İnsanların doğduğu, çalıştığı, yerleştiği memleket ismi; mesleği, işi ve ünvanı o kişinin Çingene olup olmadığının belgesi olamaz... Bu nedenle, tüm etnik köken isimlerine saygılı olmak gerekir…

Ben Düzce'de doğdum, demiryollarında çalıştım, Ankara'da yerleştim. 56 yıllık evliyim. Askerliğimi yedek subay olarak yaptım. İşte ben Çingeneyim; hem de, katıksız bir Çingeneyim. Ne var bunda?...

Herkes kendisini geliştirmeli, önyargılarından kurtulmalı; gerektiğinde, Çingene olsam da olmasam da önemli değil diyebilmelidir…
*Mustafa Aksu: Araştırmacı-Yazar (EDROM Federasyonu Onursal Başkanı)

irtibat: aksumustafa@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder