3 Aralık 2013 Salı

Çingenelerin Anayasadan Beklentileri


(02/10/2012) Anayasa temel hukuk kurallarını ve kişilerin hak ve özgürlüklerini belirleyen toplumsal bir sözleşmedir. Umarım yeni anayasa siyasi değil toplumsal bir anayasa olur.


Çeşitli sivil toplum örgütlerinin bu konudaki taleplerinin değerlendirilmesi gerektiğini düşündüğüm için, araştırmacı yazar ve onursal başkan olarak, Çingene toplumunun sıkıntılarını ve taleplerini açıklamak istiyorum.


SIKINTILARIMIZ

-MEB ve TDK'nın Türkçe sözlüklerinde bile, Çingeneler cimri, elisıkı, hasis, arsız, yüzsüz, çığırtkan olarak tanımlanmış; onur kırıcı deyimler ve anlamları yazılmış!...

-MEB'ye ait Türk-İslam ansiklopedilerinde bile inançsız, nikahsız, hırsız, ahlaksız kişiler olarak tanıtılmış!...

-Bir yasa maddesinde, yabancı Çingeneler casuslarla ve anarşistlerle eşdeğerde gösterilmiş, göçmen olarak kabulleri yasaklanmış!...

-Bir başka yasa maddesinde yabancı Çingenelerin, gerektiğinde yurtdışı edilecekleri bildirilmiş.

-Bir talimatnamede, esaslı bir işi olmayan Çingeneler hırsızlık zanlısı olarak tanıtılmış!...

-Nüfus ve emniyet müdürlüklerine gizlidir kaydıyla gönderilen uygulama emrinde, Çingene olan ve Çingenelikle ilişkisi bulunan yabancıların Türk vatandaşlığına geçmeleri yasaklanmış!...

-Bir profesörün yazdığı ve Kültür Bakanlığı'nın yayınlayıp sattığı bir kitapta Çingeneler; inançsız, hırsız, dolandırıcı, gaspçı, vurguncu olarak tanıtılmış; "karıları kocalarını aldatır" şeklinde yazılmış!! Ayrıca 15 il ve 5 ilçe merkezindeki Çingene mahallelerinin isimleri de yazılmış. Yargı bu suçlama yazılarını "onur kırıcı" nitelikte bulmadı.

-05 Ocak 2011'de, Manisa'nın Selendi ilçesindeki Çingene mahallesine taşlı sopalı gece baskını yapıldı. Evleri, işyerleri, arabaları yakıldı. Gördes'e, Salihli'ye sürgün edildiler.

-Ülkemizde halk arasındaki söylemlerle Çingenelere, insanlığa ve İslam'a uygun olmayan ağır suçlamalar yapılmaktadır.

-Durum böyle olunca eğitim, sağlık, emniyet ve benzeri hizmetlerde önyargılı olan bazı görevlilerin Çingenelere engel çıkardıkları gerçeği de kabul edilmelidir...

İşte bu yüzden bakanlık, başbakanlık yapan, bilim adamı ve bürokrat olan, sanatın zirvesine ulaşan Çingeneler bile özkimliklerini gizlediler, gizliyorlar!...

Oysa özkimliklerine saygılı olmaları, Çingene isminin hakaret içermediğini bilmeleri ve özkimliklerine sahip olmaları gerekirdi. Çünkü suç ve cezalar bireyseldir. Kimse anasını ve babasını kendi seçmiyor. Çingeneler tarihin hiçbir döneminde devlete sıkıntı yaratmadı. Fuhuş, uyuşturucu vb şebekelere katılmadı. Soyguncularla, mafyacılarla birlik olmadı. Onlar da ülkemiz için savaştılar. Onlar da vatanımız için şehit oldular.

Bu yazılanlar ve bu yapılanlar insan hakları ihlali değil mi? Ayrımcılık, bölücülük yapmak, insanlık suçu işlemek değil mi? Toplumlar arasında huzursuzluk yaratmaz mı? Toplumsal barışı bozmaz mı?

30 kadar ünlü Çingenenin isimlerini kitabımda yazınca; ünlü bir hanım sanatçı telefon ederek, teşekkürlerini bildirdi. Fakat iki ünlü kişi, Çingene isminin hakaret içerdiğini sanarak dava açmak istediler ama açamadılar...

2000'li yıllarda dernekleşme çalışmaları başlayınca bazı Çingene kardeşlerimiz maksatlı kişilerin telkiniyle Roman sözcüğüne sığınmaya başladılar! Bu suretle, Çingenelere yapılan haksız suçlamalardan kurtulacaklarını sandılar! Çingenelere yapılan suçlamaların yarın Roman ismine de yapılacağını düşünemediler.

Ne yazık ki kendi çıkarlarını düşünen bazı siyasiler ve basın bile aynı hatayı sürdürüyor. Bu yüzden Çingeneler arasında yaşanan sıkıntıların ileride beklenmeyen olumsuzluklara ve yeni sorunlara sebep olacaklağını düşünmüyorlar!...

Sorumluluk duygusu taşıyan, TC vatandaşı ve katıksız bir Çingene olarak, bu duruma seyirci kalamazdım. İlgili devlet kurumlarında 10 yıl süren dirençli ve özverili uğraşlarımla;

1- Söz konusu dışlayıcı, onur kırıcı ve suçlayıcı yazılar kitaplardan ve yasa maddelerinden çıkartıldı.

2- İç İşleri Bakanlığı'nın gizli genelge emri uygulamadan kaldırıldı.

3- Hurafelere dayalı suçlamaların önlenmesi için, Diyanet'te fetva genelgesi çıkartıldı. Gerekli eğitimin yapılması için müftülüklere gönderildi.

4- 16 yıldır konuyla ilgili eğitim çalışmalarımı sürdüyorum. Çeşitli üniversitelerde, sivil toplum örgütlerinde ve barolarda konferans veriyorum. Televizyon programlarında ve panellerde konuşuyorum. Kitap yazıyorum. Gazete ve internet sitelerine yazı gönderiyorum.

BEKLENTİLERİMİZ

1- Her türlü vatandaşlık görevini yerine getiren Çingene toplumuna, her türlü vatandaşlık haklarını kullanmaları da kolaylaştırılmalıdır. Bazı devlet kurumlarında yaratılan önyargılı engeller bir genelgeyle çözümlenmelidir.

2- Sözlüklerde, ansiklopedilerde, araştırma kitaplarında, dergi, gazete, internet sitelerinde ve televizyon dizilerinde Çingenelerin yanlış tanıtılması, aşağılayıcı dışlayıcı, suçlayıcı yazıların yazılması, "yakıştırmalı" söz ve kıyafetlerin kullanılması önlenmelidir.

3- Yaratılması muhtemel sıkıntıların ve yeni sorunların yaşanmaması için, Roman sözcüğünün Çingene ismi yerine kullanılmaması; Çingenelerin kendi özkimliklerine sahip olmaları anayasada güvence altına alınmalıdır.

4- Kişilerin hak ve özgürlükleri genişletilmeli, korunmalı, toplumsal barış güçlendirilmelidir.
irtibat: aksumustafa@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder